Heyecanla beklenen Formula 1 Türkiye GP’ si 9 yıl aranın ardından yeniden İntercity İstanbulpark pistinde uzun süre hafızalarda kalacak bir haftasonu olarak tamamlandı. 2005-2011 yılları arasında 7 yıl ev sahipliği yaptığımız bu heyecan aslında bu sezon pandemi sayesinde yeniden bizlerle buluştu.
Uzun süre takvimde seyircisiz düzenleme yükünü kaldırabilecek organizasyonlar arayan F1 Yönetimi, Cumhurbaşkanlığı’mızın değerli katkıları ve İntercity İstanbulpark yönetimi ile TOSFED’in girişimleri sonucunda yaklaşık 3 ay önce takvime dahil edilmişti.
Ardından girişilen hummalı çalışmalar sonucunda 850 kişilik bir teknik ekip ve görevlilerin çabası ile gerçekleşti. Soğuk ve yağmurlu haftasonun yanı sıra sürücüler ve takımları şoke eden taze asfalt polemikleri ile karşılaştık. Efsanevi bir sıralama turu ardındanda heyecanlı ve bol geçişli bir yarışın ardından AMG Petronas Mercedes Benz takımından Lewis Hamiltonun 6.sıradan başlayıp zor koşullarda 1.olarak bitirip kariyerinin “7.DÜNYA ŞAMPİYONLUĞUNU” nu elde etti. Bunun yanında Michael SCHUMACHER’in son rekoruna ortak olduğu bir final ile noktaladık.
FORMULA 1 DHL TÜRKİYE GRAND PRİX 2020
Yarış sonuçları
DURUM | ZAMAN | PUANLAR |
---|---|---|
1 Lewis HAMİLTON Mercedes | 1: 42: 19.313 | 25 |
2 Sergio PEREZ Yarış Noktası | + 31.633s | 18 |
3 Sebastian VETTEL Ferrari | + 31.960s | 15 |
4 Charles LECLERC Ferrari | + 33.858s | 12 |
5 Carlos SAİNZ McLaren | + 34.363s | 10 |
Başından sonuna macera dolu haftasonu için başta pist yönetimi ve işletmecisi Sayın Vural Ak olmak üzere, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’na ,Yayıncı Kuruluş S Sport Tv ve Değerli Arkadaşım Serhan Acar’a, Gençlik Spor Bakanlığına, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve tüm diğer özel sektör ile kamu birimlerine bir motorsporları tutukunu ve Formula 1 sever olarak teşekkürlerimi sunuyorum.
Pandemi dolayısı ile seyircisiz olan yarış’ın seyircisiz olmasını bende destekliyordum. O soğuk ve yağmurlu havada insanlar çok daha hastalık riski alacaklardı. Her zaman yerinde izlemek başka ama bu koşullarda sanki evden açık yayını izlemek daha güzeldi…
Haftasonunun genelde ve medyada tartışılan konuşulan çok başka konuları da oldu. Nasıl olumlu ve başarılı işleri alkışlıyorsak eleştiri konularını da belirtmeliyiz..
İlk olarak asfalt konusu çok yazıldı çizildi pek çok pilot Cuma günü adeta buz pistinde dans ettiklerini söylerlerken, Hamilton bir adım öne giderek ‘’Eski asfaltın nesi vardı anlamadım! temizlense yeterli olurdu bu kadar çok para harcanmış evet ama hiç iyi olmamış’’ gibilerinden bir serzenişte bulunmuştu.
İngiliz pilot İki gün sonrada o pistte galip gelip 7.Dünya Şampiyonluğu’nu ilan edince tek kelime etmedi ama! Kesin olan şu Fia ve F1 yönetimi için eski asfalt yeterliydi, ufak bakımlar ve temizlikle yarış yapılabilirdi.
Ancak Devlet desteğinin avantajı ile Ulaştırma Bakanlığı asfaltın yenilenmesini pist yönetimine teklif etti. Tabii normalde milyonlarca liraya yaptıracağınız bir işlem için bulunmaz nimetti tabii kim olsa hayır demezdi herhalde! Hal öyle olunca da Fia ve F1 yönetimininde peki olur demesi ile asfaltlama yapıldı. Tabii kısa sürede asfaltlama yapılınca pist taze olduğu için havada soğuk olunca lastikler tutunamadı ve yağmurun etkisi ile de pist buz pistine dönüştü.
Bu durum her ne kadar seyir zevki ve reytingi arttırsa da takımlar ve pilotlar için can sıkıcı olabiliyor, hatta lastik üreticisi bile asfalt olayını geç öğrendiği ve üretimi tamamladığı için eski pist koşuluna göre hamurlu lastikler üretilmişti.
Ama neyse ki ufak tefek aksaklıklar dışında hiçbir araç zarar görmedi ve büyük bir çoğunluk sorunsuz FINISH gördü. Reklamın elbet iyisi kötüsü olmaz Bir yarış içinde olsa yeniden asfalt yapılması bundan sonraki 5 yılı kurtaracaktır. İnşallah seneye ve ondan sonrada Formula 1 Türkiye’ye gelir.Çok başka yarışlarla pist etkin ve etkili kullanılır. Halk tabiri ile pistin hakkı verilir.
İkinci bir husus ise işin sahne arkasında biz basınla ilgili olan tarafıydı. Pandemi’den ötürü her ne kadar seyirci olmasa da Protokol, VİP ve Basın’dan oluşan bir grup yarışı yerinde izledi. Perşembe günü hazırlanan ve benimde ulaştığım listede görsel ve yazılı basından, spor ve ekonomi camiasından, spor kanaat önderlerinden ve sosyal medyada etkili olan isimlerden oluşan bir davet listesi vardı. Ancak davetli listesi sanırım Pist’in PR şirketi tarafından hazırlanmıştı.
Listede motorsporları ile pek meşgul olmayan hatta pilotları bile sorsan tanımayacak isimler varken, Formula 1 ‘i Türkiye’ye sevdiren tanıtan isimlerden Sayın Okay Karacan gibi bazı motorsporları ve Formula 1 emekçisi basın mensubu arkadaşlarımızın, gazetecilerin çağırılmadığını gördük.
Benim gibi 15 yıllık bir otomotiv gazetecisi ve Türkiye’de ilk Motorsporları-Otomotiv Radyo Programını naçizane TRT’de ulusal basında ilk kez yapmış biri , sitemizin Genel Yayın Yönetmeni OGD üyesi Sayın Oktay Erginoğlu ve bizim gibi pek çok OGD Üyesi Otomotiv gazetecisi de maalesef bu etkinliğe çağrılmakta atlandı. Bunu PR Şirketinin aceleciliği ve iyi araştırma yapmamasına bağlıyorum çünkü hiçbir sebep zaten 100 -150 ye yakın tanınmış isim ve medya, protokol vs ‘nin çağırıldığı yerde 20-30 daha fazla ismin çağrılmasını garip göremez.
Korona önlemleri ve sosyal mesafe o davetliler için olduğu kadar 20-30 ekstradan gazeteci içinde sağlanabilirdi. Bu asla bir bahane olamaz.. Neyse ! hatta bu tepkiyi değerli meslektaşım ve büyüğüm Okay Karacan çok güzel bir video ile cumartesi günü sosyal medyadan paylaştı ve oldukça da ses getirdi. Dediğim gibi burada konu ben, sen, o meselesi değil. Konu eğer motorsporları ve otomotiv basını ile ilgili bir çalışma varsa hem Otomotiv Gazetecileri Derneği’nden hem de gerekli diğer birimlerle görüşülüp bu senede bir ender olan aktivitenin yerinde izlenmesi temin edilebilir.
Çok daha fazla kişilere ulaşmaksa hedef, sadece bir günlük yazı yazıp ya da reklam kokan kendini ön plana çıkaran story’ler atıp sonra kendi ana konularına dönecek isimlerden o katkı daha çok sağlanırdı. Umarım yazımız gerekli kişilere ulaşır ve bundan sonra çok daha hakkaniyetli ve tarafsız bir BASIN MEDYA LİSTESİ HAZIRLANIR.
Başta dediğim gibi her olayda güzellikler ve başarılar kadar, pürüzler veya aksaklıklar olabilir.
Bu büyük organizasyonda emeği geçen herkesi kutluyor, ve kendilerini ayakta alkışlıyorum.
Korhan ÖNDER